Ali Erbaş ile sözlü tarih görüşmesi

Abstract

1913 yılında Çorum ilinin Alaca ilçesinde doğan Ali Erbaş, eğitim hayatına başladığında henüz Latin alfabesine geçilmemiştir. Mahalle mektebine devam ederken gerçekleşen harf inkılabından sonra okula kayıt olmaya gider ancak nüfus kağıdı olmadığı için kabul edilmez. Bunun üzerine nüfusa kaydolarak okula başlar. Arap harfleri ile eğitim alırken posta, Latin alfabesi ile eğitim alırken ise sıraya oturduklarını söyler. Latin harflerine geçmeden önce köyde 3-4 kişi hariç kimsenin okuma-yazma bilmediğini ve Arap harfleriyle okumanın zor olduğunu ifade eder. Görüşmede çamurlu yollardan yürüyerek okula gittiğini, üçüncü sınıfta dilekçe yazmayı öğrendiğini, aldığı dersleri, öğretmenleriyle anılarını, okulda su olmadığı için okula su taşıdıklarını ve buna benzer detayları aktarır. İlkokuldan sonra eğitimine devam etmez ve Tekirdağ’a çalışmaya gider. Tekirdağ’a, önce Samsun, daha sonra da İstanbul yoluyla ulaşır. Samsun’dan ayrılırken çok üzülen Erbaş, bu dönemde yazdığı bir türküyü görüşmede seslendirmektedir. Tekirdağ’da para biriktirir ve kahvehane açarak çalışmaya başlar. Bir sene sonra kahvehaneyi kapatır ve Çorum’a döner. Askerden döndükten sonra Devlet Demir Yolları’nda önce ateşçi sonra makinist olarak çalışmaya başlar.