Haşim Sürükli ile sözlü tarih görüşmesi 1. bölüm
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
1967 yılında Siirt’te doğan Haşim Sürükli’nin doğum tarihi, kayıtlara 1969, Adana olarak geçer. Sürükli, nüfusa kayıt esnasında soyadı, doğum yeri ve tarihinde yapılan yanlışlıklarla ilgili detaylı açıklamalar yapar. Ailesi ile Siirt’ten Adana’ya gelme nedenlerinden ve yerleşme süreçlerinden hatırladığı kadarıyla bahseder (05:17). Anne tarafının Arap kökenli, babasının ise Kürt olduğunu belirten Sürükli, Adana’ya geldikten sonraki günlük yaşamlarını anlatır. Babası Adana’da inşaat işçisi olarak çalışmaya başlar. İlk yıllarda babasının çok çalıştığını ve onu çok az gördüklerini ifade eder. Babası işe gidince annesi ve abisi ile birlikte vakit geçiren Sürükli, babasının her gün annesine bıraktığı para ile evlerinin yanındaki bahçeden sebze meyve aldıklarını söyler (06:53). Annesini henüz ilkokul çağındayken kaybeder. Adana’daki çevreleri, evleri ve içindeki eşyalarla ilgili bilgiler verdikten sonra Adana’daki komşularının farklı etnik kimliklere sahip olduğunu ve halk arasında konuşulan Arapça ve Kürtçe dillerinin bölgeye özel farklılıkları olduğunu ifade eder (10:21). Seferberlik zamanında devlet, Siirt’ten Adana’ya göç edenler için bazı bölgeleri tahsis eder. Bu uygulama ile Sakızlı köyüne yerleşen akrabalarıyla ilişkilerinin zayıf olduğunu, İstanbul’a göç eden akrabalarıyla daha çok görüştüğünü belirtir. İstanbul’a göç edenlerin genelde Çamlıca’ya yerleştiğini ancak 1986’dan itibaren Sultanbeyli bölgesinin de Adana’dan göç aldığını ekler (12:04). Babası Siirt’ten ilk göç edenlerden biri olarak diğer akrabalarına da bir nevi öncülük eder. Adalar Belediyesi’nin temizlik işlerinde çalışan babası, bir süre de Okmeydanı’nda gecekondu yıkma işinde çalışır (13:57). Yeniden annesinin vefatını anlatan Sürükli, bu süreçte komşularının destek olduğunu ifade etmektedir (14:37). İlkokuldayken dersleri çok iyi olduğu için 3. sınıftan 5. sınıfa geçirilir. 5. sınıfta iken yeni bir eve taşındıklarını ve bu evin okula olan uzaklığı nedeniyle devamsızlık yaptığını belirtir. Okula devam ederken bir yandan da abisi ile çay bahçelerinde çalışırlar. 1980 yılında ortaokula başlar. Siyasi açıdan karışık olan bu döneme dair bazı anılarını aktaran Sürükli, bu karışıklıklardan dolayı okulu bırakarak sadece akşamları çalıştığı çay bahçesinde düzenli olarak çalışmaya başlar (19:48). Her iki tarafa da mesafeli durduğunu belirten Sürükli, yaşanan çatışmaların şiddetine de değinir. Yine bu dönemde çeşitli ticari faaliyetler yaparken siyasi çatışmalara tanıklık eder (24:27). İlkokuldan sonra başlayan çalışma hayatı süresince birçok yerde ve birçok işte çalışır. Kazandığı paranın bir kısmını babasına vermeden biriktirdiğini ve abisine de ekonomik anlamda çok destek olduğunu söyler (26:40). 12 Eylül 1980 sabahı abisi ile işe gitmek üzere çıktığında sokağa çıkma yasağı nedeniyle tutuklanır ve bir gece kapalı spor salonunda kaldıktan sonra serbest bırakılırlar. Süreç içinde sokağa çıkma yasağı kademe kademe azaltılır. Yasağın başladığı saatlerde 20 araçlık konvoyların sokaklarda devriye gezdiklerini ve bu kontrollere pek çok defa takıldığını anlatır. Her mahallenin ara sokakları, polislerden ziyade bekçiler tarafından kontrol edilmektedir (30:14). Dönemin sanatçılarının parodi ve konserlerinde satış yapar. Bu sayede hayatı sinema ve müzikle iç içe geçer. Bazı meydanlarda, o yıllarda zararlı neşriyat olarak görülen Texas, Tom Mix, Zagor gibi kitapların kiralandığını ve bazen gününün 2-3 saatini orada kitap okuyarak geçirdiğini söyler. Teyp ve radyo edinmek çok zor olduğu gibi siyah beyaz televizyonlar da sadece kahvehanelerde bulunabilmektedir (36:30). İstanbul’daki akrabalarının babasına ısrar etmesi üzerine 1984’te İstanbul’a yerleşirler. Adana’ya geri dönen abisinin Adana’da bir orkestranın çeşitli işlerini yaptığını, bir dönem baterist olarak çalıştığını ve Adana’da kalarak evlendiğini belirtir. İstanbul’a geldikten sonra yerleştikleri odayı ve günlük yaşamlarını anlatan Sürükli, Çamlıca’daki yerleşim yapısına da değinir. Babası ile kömür taşıma, inşaat işçiliği gibi çeşitli işlerde çalıştıktan sonra 1985 yılında bir akrabasının vasıtası ile boyacılığa başlar (41:03). Çamlıca’da bir şekilde satın aldıkları gecekondunun tapusunu Refah Partisi döneminde belirli bir ücret karşılığında alırlar. Çamlıca’daki su ve kanalizasyon alt yapısının eksikliğinden dolayı gecekondular sürekli zarar görür. Çamlıca Tepesi’nin eski haliyle alakalı bilgiler vererek muhitte yaşayan insanların su ihtiyaçlarını karşıladığı çeşmelerden bahseder. Hakiki kaynak sularının aktığı bu çeşmeler, Çamlıca’ya su hizmeti gelene kadar kullanılır (48:16). Çamlıca ve çevresindeki semtlere meyve toplamaya gidildiğini ve civarda hala bazı meyve bahçelerinin olduğunu dile getirir. Özellikle elma, erik ve incir ağaçlarının yaygın olduğunu ve bölge halkının meyvelere para vermeden bu bahçelerden topladıklarını belirtir (49:25). Akrabalık ilişkilerinin o yıllarda çok güçlü olmasının nedenlerini açıkladıktan sonra günümüzde yardımlaşmaya dayalı ilişkilerin kalmadığını dile getirir (52:52). Çamlıca’ya aynı illerden göç eden kesimlerin aynı mahallelere yerleştiğini ve bu durumun İstanbul’un diğer ilçelerinde de geçerli olduğunu söyler. Anadolu’dan gelen göçler, gecekonduların yaygınlaşmasına ve çarpık kentleşme yapılaşmasına neden olur. Çamlıca’daki su sıkıntısı nedeniyle Beylerbeyi’nde ve Küçükçamlıca’daki hamamlara gidilir. Gecekondu yasağından bahsederek Kenan Evren’in, Çamlıca’nın Boğaz'a bakan tarafındaki bir mahalleyi tamamen yıktırma emri vermesine değinir. Daha sonra su şebekelerinin yetersizliğinin sadece Çamlıca’da değil, İstanbul’un pek çok bölgesinde geçerli olduğunu söyler ve İstanbul’un 2000’li yıllara kadar devam eden alt yapı problemlerinden bahseder (01:02:13).
Açıklama
Bu görüşme, İstanbul Kalkınma Ajansı'nın desteğiyle, Bilim ve Sanat Vakfı tarafından, "Sözlü Tarih Araştırmaları Veritabanı ve İstanbul'un Mekansal ve Kültürel Çeşitliliğine Yönelik Uygulama Örnekleri Projesi" başlığı altında gerçekleştirilmiştir. Bu proje kapsamında yapılan görüşmelerin sayısı 33'tür.
Anahtar Kelimeler
Çalışma Hayatı, Siyasi Koşullar, Sultanbeyli (İstanbul, Türkiye), Çocukluk Dönemi, Aile, Göç, Yoksulluk, Eğitim, 1980'ler, 1980 İhtilali, Sosyal Yaşam, Adana (Türkiye), Siyasi Görüşler, Kentleşme, Çamlıca (Üsküdar, İstanbul, Türkiye)