Hayri Gürkoru ile sözlü tarih görüşmesi

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/embargoedAccess

Özet

1957 yılında Bursa’da doğan Hayrii Gürkoru’nun ailesi Yunanistan’dan göç eder. Babasının almış olduğu yılbaşı biletine çıkan ikramiye sayesinde evlerini alırlar. Mahalledeki evler hakkında detaylı bilgi veren Gürkoru, bu evlerin bahçe kapıları sayesine komşuluk ilişkilerinin kuvvetlendiğinden bahseder. İlk ve ortaokul tahsilini bitirdikten sonra Demirtaş Endüstri Meslek Lisesi'ne başlar. Bu yıllarda futbolla tanışır ve sırasıyla Yenişehirspor, Tekelspor, Şükraniyespor ve Ağaköyspor’da oynar. 1975 senesinde Tekel’de çalışmaya başlar ve 1997’de emekli olur. 1981 yılında eşi Nermin Hanım’la evlenir ve üç çocukları olur. Mahalledeki düğün ve kınaların büyük bahçelerde yapıldığını söyler. Bu törenler hakkında pek çok detayı paylaşır. Sünnet törenlerinde Pazar sabahı öğlene doğru herkes toplanır ve süslenen arabalar ile Emir Sultan’a gidilir. Orada dua edilirken evde mevlit okunur. Sünnet bitince herkese yemek ikram edilir. Sünnet hayırlandıktan sonra davetliler dağılır. Düğünlerde ise öğlene doğru gelin alınmaya gidilir, geline babası ya da erkek kardeşi tarafından kırmızı kuşak bağlanır ve damada teslim edilir. Mahalledeki komşularından bahseden Gürkoru, büyüklerinden dinlediği bir detayı paylaşır ve günümüzde Tofaş Anadolu Arabaları Müzesi olan İpeker'in bahçesinde Prenses Süreyya ve Rıza Pehlevi’nin misafir edildiklerini söyler. Mahalleden belirli günlerde yağcılar geçer. Yağcı geldiğinde herkes şişesine yağ doldurur, kapılarına çarpı atılır. Sonradan çarpılar toplanıp yağların parası topluca verilir. Akşam vaktinde süslü şişelere koyulan nane ve kekik suyu satıcıları geçer. Herkesin evinde zembil vardır. Eski Bursalılar zembilin üstüne bir de örtü örterler. Zembil hasırdan yapılır ve kimse içindekileri görmez. Büyükler eve yapılan alışverişin başkaları tarafından görülmemesine özen gösterir. Görüşmesinde Çocuk Esime Kurumu hakkında da bilgiler veren Gürkoru, yuvada kalan kız çocuklarının evlenme çağı geldiğinde Hakim Mürvet Hanım tarafından telli duvaklı gelin edildiğinden bahseder. O zamanlar komşular Çocuk Esirgeme Kurumu bahçesinde gelinin çeyizini görmeye giderler. Çeyiz asılırken mahalleli yaptığı el işlerini çeyize koyar. Gelin hiçbir eksiği olmadan yuvadan yeni evine bando ile gönderilir. Kar yağdığı zaman on beş günden fazla yerde kalır. Yağan karda yapılacak en zevkli aktivite kızak kaymaktır. 1928 Harf İnkılabı'ndan bu yana mahallede dört muhtar değişir. Bu dört muhtar hakkında bilgiler verildikten sonra Umurbey Mahallesini oluşturan Kapıcıoğlu Mahallesi, Çobanbey Mahallesi, Hacı İskender Mescidi ve Mahallesi, Umurbey Mahallesi, Umurbey Suyu ve Aslanlı Yokuşu’nun tarihçeleri anlatılır.

Açıklama

Bu görüşme, Aziz Elbas ve Ahmet Erdönmez koordinatörlüğünde Bursa Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki Bursa Araştırmaları Merkezi tarafından Bursa’nın Tarihi Mahalleleri III projesi başlığı altında gerçekleştirilmiştir. Bu proje kapsamında yapılan görüşmelerin sayısı 48'dir.

Anahtar Kelimeler

Futbol, Göç, Göçmenler, Sünnet Törenleri, Kına Geceleri, Düğünler, Çocuk Esime Kurumu, Pehlevi, Rıza, Kapıcıoğlu Mahallesi, Kapıcıoğlu Mescidi, Çobanbey Mahallesi, Veled-i Bevvap, Hacı İskender Mescidi, Umurbey Suyu, Aslanlı Yokuşu, Hacı İskender Mahallesi, Umurbey Mahallesi (Yıldırım, Bursa, Türkiye)

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye

Onay

İnceleme

Ekleyen

Referans Veren