Hayrettin Günercan ile sözlü tarih görüşmesi

Abstract

1912 yılında İstanbul’da doğan Hayrettin Günercan, Arap alfabesini ve Kuran-ı Kerim'i annesinden, beş yaşındayken öğrenir. Sultan Abdülhamit’in marangoz atölyesinde çalışan babası, Sultan Abdülhamit'in saraydan ayrılmasıyla Zeytinburnu’ndaki bir fabrikada çalışmaya başlar. Muallim Naci İlkokulu’na giden Günercan, eski okul sistemini, hocalarını ve nasıl eğitim verildiğini anlatır. Çocukluk dönemi İstanbul’un işgal yıllarına denk gelir, İstanbul’un işgal günlerine tanık olur. Mim Mim Çetesi’nin Anadolu’ya silah kaçırdığını ve kendisinin de Mim Mim Çetesi’ne yardım ettiğini anlatır. Zeytinburnu’nda bulunan silah fabrikasının kapısında işgal kuvvetlerinin nöbetçi askerini taşladıklarını, asker onları kovalarken çete üyelerinin silahları kaçırdığını söyler. Kurtuluş Savaşı sırasında annesi ve kız kardeşiyle beraber Haydarpaşa Garı’ndan trene binerek Adapazarı’ndaki dayısının yanına gider. Uzun süre tren beklediklerini söyleyen Günercan, trene nasıl yerleştiklerini, yolculukta ve sonrasında neler yaşadıklarını anlatır. Cumhuriyet ilan edildiğinde İstanbul’da bulunur ve Şehremini’de yapılan törenleri izler. İlkokuldan sonra ortaokula başlar ancak maddi sebeplerden dolayı okulu bırakır. 1927 yılında kulağından rahatsızlanır ve Şişli Etfal Hastanesi'nde ameliyat olur. Bu sırada hastaları ziyarete gelen Atatürk ile sohbet eder.