Ayşe Uzsüt ile sözlü tarih görüşmesi

Abstract

1942 yılında Korubaşı Köyü'nde doğan Ayşe Uzsüt sonraki yıllarda Şible semtinde yaşar. 16 yaşında Şible'den Hocataşkın Mahallesi'ne gelin olarak giden Ayşe Uzsüt'ün iki çocuğu olur. Ramazanlarda şimdi olduğu gibi teravih namazına gidildiğinden ve iftarlarda genelde hep beraber olunduğundan bahseder. Mahallede dört yol ağzında çocuklara yapılan kırklama hakkında detaylı bilgiler verir. Çocuk kırk basınca zayıflar ve hastalanır. Bundan dolayı çocuk su dolu kazanın içine oturtulur, başlarına başka çocuklar toplanır, ellerine sopa verilir, çocuklara sofra kurulur, yemekler yedirilir ve neticede çocuk iyileşir. Eski düğünlerde çengi tutulur ve bahçelerde kına yapılır. Uzsüt, düğünlerin çok kalabalık ve genelde mevlitli olduğunu anlatır. Hıdırellez zamanlarında bahçede taştan yapılan eve dilekler bağlanır. Eğlenceler sırasında kadınların Piremir Camisi'nin minaresine çıktığından ve aşağı eşarp attıklarından söz eder. Hacı uğurlamalarında araba çağrılır, hep beraber toplanıp gidilir, orada dualar yapılır. İlk televizyonu 1974 yılında eşi Mehmet Fahrettin Bey alır. Görüşmede Çanakkale Savaşı'nda şehit olan dedesi ve amcası hakkında da bilgilere de yer verir.