Özet | Elinizdeki bu çalışma, bir şehri anlama ve anlatma çabasının sonucunda ortaya çıkmıştır. Bir şehir düşünün ki, bulunduğu coğrafi konum gereği yaşadığı her yüzyılda en az bir kez büyük kayıplı depreme maruz kalsın ve bunun neticesinde şehrin hem bulunduğu coğrafi konum değişsin hem de toplumun o güne kadar biriktirdiği bütün toplumsal hafıza yok olsun. Ama bütün bunlara rağmen şehir yeniden kurulsun ve bu şehirde yaşayan halk yeni yerinde ve yeniden hayata tutunmaya çalışsın. Ta ki yeni bir deprem olup bu döngü bir defa daha kuruluncaya kadar. Bu şehir, Anadolu coğrafyasının önemli kültür yolları üzerinde bulunan, tarih boyunca önemli medeniyetlere tanıklık etmiş ve yaşadığı toprak parçası ile üzerinde yaşayan insanların kaderinin tam anlamıyla birlikte çizildiği Erzincan'dır. Bu çalışmadaki ana amaç, Erzincan'ın toplumsal hafızasını kayıt altına alma düşüncesidir. Bunun gerçekleştirilmesi durumunda, Erzincan'ın geleceğine çok önemli bir bilgi kaynağı aktarılacağı gibi geçmişin değerleri ve yaşanmışlıkları da korunmuş olacaktır. Böylece geçmişten geleceğe yürüyen Erzincan insanları arasında kopmuş olan bağ da kurulacaktır. Bu eser, içerisinde bir üniversite barındıran ve gerek akademik gerekse entelektüel camiaya birçok aydın vermiş olan bir şehrin, kendisini anlamaları ve bilinir hale getirmeleri için bu insanlara açık bir davetidir. Tarihten edebiyatın, sosyolojisinden yemek kültürüne, sporundan kurumlar tarihine kadar birçok bilgiyi birinci ağızdan barındıran bu çalışmadan da yararlanılarak yapılacak çalışmalar, Erzincan'ın bir bütün olarak ortaya konulmasına önemli ölçüde hizmet edecektir. Böylesi disiplinler arası bir çalışma, şehrin entelektüellerinin bir anlamda şehre ödemeleri gereken bir borç olmalıdır. | tr_TR |