Nevriye Yangın ile sözlü tarih görüşmesi
Görüşülen Kişi
Yangın, Nevriye
Görüşen Kişi
Tuğçe, Yangın
Hazırlayan/Destekleyen
Betül İpşirli Argıt
Metadata
Tüm öğe kaydını gösterGörüşülen Kişi Künye
1949, İstanbul; T.C.; Kadın
Özet
1949 yılında İstanbul’da doğan Nevriye Yangın, köyde ortaokul olmadığı için ilkokulu bitirir. İlkokuldan sonra kuran kursuna gitmeye başlar. İki ay sonra dönemin hükümeti kuran kurslarını yasaklar. 15-16 yaşlarında meslek yetiştirme kurslarında dikiş öğrenir. (03.55) Daha sonra nişanlanan Nevriye Hanım, dört ay sonra evlenir. İlk çocuğunu doğumundan 42 gün sonra kaybeder. 1969 yılında eşi iş ve işçi bulma kurumunun aracılığıyla çalışmak için Almanya’ya gider. (05.18) İlk zamanlar Terkos’ta ailesi ile birlikte yaşayan Nevriye Hanım, birkaç ay sonra Almanya'ya gitmek zorunda kalır. Başlangıçta evleri olmadığı için Türklerle beraber kalırlar. (07.08) Eşi Köln'de Ford otomobil fabrikasında çalışmaya başlar. Daha sonra kendi evlerini tutarlar. Fakat evlerinin bulunduğu yerden dolayı eşi iş değiştirerek kağıt fabrikasına geçer. Fabrikada ağır işlerin hep Türklere verildiğini söyler. 1974 yılına kadar burada işine devam eder. Almanya’da iki çocukları olur. 1975 yılında Türkiye’ye izne gelir ve bir ev inşa ettirmeye başlarlar. İznin süresi bitince evin inşaatı da yarım kalır. (09.22) Yangın, Almanya’da o zamanlar televizyonun olduğunu fakat Almancayı bilmediklerinden dolayı izleyemediklerini söyler. Birkaç yıl sonra izne geldiklerinde Türkiye’de pek çok evde televizyon anteni gördüğünü aktarır. O zamanların tek televizyon kanalı olan TRT, gece on ikiye kadar yayın yapar. Buna karşın Almanya’da birçok kanalın olduğunu söyler. (10.20) Türkiye’yi arayamadıkları için aile evlerine telefon alınmaz. Yangın, Almanya’daki telefon uygulamalarından da bahseder. (12.22) 1975 yılında eşi rahatsızlanır, tedavisi uzun süre devam eder. (13.48) Yangın, Almanya'ya ilk gittikleri dönemde Almanca bilmez, zamanla kendi imkanlarıyla dili geliştirir. Bu arada Almancayı nasıl öğrendiğinden de bahseder. (14.38) O dönemde Almanya’daki Türk nüfusu çok azdır. Türkler genellikle Köln’de yaşarlar. Endüstrinin köylerde de geliştiği ülkede, büyük şehirler çok kalabalık değildir. (15.00) Eşinin hasta olması sebebiyle işe başlayan Yangın, bu dönemde çocuklarını Türk okuluna verir. Çocuklarının Almanya’daki tahsil hayatlarından bahseder. (18.20) Eşinin hasta olmasıyla yaşadıkları sıkıntıları anlatan Yangın, sonunda eşinin iş göremez raporu aldığını dile getirir. O dönemlerde aile yabancılar polisi tarafından çağrılır. Eşi, araba park ederken bir bisikletliye çarptığı için polisle münakaşaya girerler. Bu esnada eşine tercümanlık yapar. Görüşmede bu süreçte yaşananları detaylıca anlatılır. (26.10) Eşinin hastalığın gün geçtikçe ağırlaşması üzerine iki işte birden çalışmaya başlar. (28.50) Uzun süre sonra emekli olup, Türkiye’ye dönmeye karar verirler. (30.50) İki ülke için de gerekli olan prosedürler yapılmaya başlanır. Sonrasında Türkiye’ye dönmek için yola çıkarlar. (36.14) Beş gün boyunca süren dönüş yolculuğu detaylıca anlatılır. (41.00) Döndüklerinde önce İstanbul’daki akrabalarını ziyaret eden aile, daha sonra Terkos’ta kısa bir süre yaşayıp kendi evlerine taşınırlar. (43.24) 1993 yılında oğlu Şırnak’ta askerlik yaparken eşi vefat eder. (45.40) Cenazede oğlunun bulunamamasından dolayı da bir üzüntü yaşar. Eşinin vefatından sonra oğlunu evlendiren Yangın, onun yanında yaşamaya başlar. (47. 52) Almanya’da Türklere karşı büyük bir ön yargının olduğunu söyleyen Yangın, pek çok Almana Türkleri savunduğunu anlatır. ((50.25) Hastanede çalışırken daha önce de maruz kaldığı olumsuz durumlarla yine karşılaşır. Bunu yapan Almana karşı çok sert bir tutum sergilediğini söyler. O zamanlar hastanede yatan bir Yunan hasta, ihtilalden sonra Türklere başları eğik gezdiklerini söyler. Bunun üzerine Yangın’da “Siz kendi ülkenize bakın” diye hastaya çıkışır. (54.39) Hastanede çalıştığı zaman yaşadığı anıları da anlatılır. (01.01.35) Gurbette doğum yapmanın çok zor olduğunu dile getiren Yangın, hamilelik ve doğum sürecinde karşılaştığı sıkıntılardan bahseder. (01.08.10) Almanya’da iki çocuğunu da büyütür ve Türkiye’ye dönerler. Döndükten sonra çocuklarının tahsil hayatı devam eder. Kızı İstanbul Erkek Lisesi’ni kazanır. Fakat hocaları evlerinin okula uzaklığından ötürü sıkıntı yaşayacaklarını söyleyerek, kızlarının kayıt olamaması konusunda Nevriye Hanım’ı ikna etmeye çalışır. Tüm çabalara rağmen ikna olmayan Yangın, kızını okula kaydettirdiğini söyler. Çocuklarının tahsil hayatlarından detaylıca bahseder. (01.25.00) Görüşmede kendi ailesi hakkındaki hikayeleri anlatır. Babasının ailesi Bulgaristan Aydos’tan Terkos’a gelir. Anne tarafından da göçmenlik olduğunu söyleyen Yangın, ailenin Kırklareli’nden göçtüğünü aktarır. (01.34.50) 1990’lı yıllarda Terkos'ta kömür fabrikaları yaygındır. Babasının çalıştığı fabrikaya gelen kömür buhar gücüyle Terkos’tan İstanbul’ pompalanır. Baba tarafından erkekler hep bu fabrikada çalışır, fabrika günümüzde de faaldir.( 01.38.00) İstanbul Eyüp Sultan’da da bir elektrik fabrikası vardır. Fabrikada kömür yakarak elektrik üretilir. Fransızlar tarafından yapılan fabrika günümüzde de üniversite olarak kullanılmaktadır. (01.42.00)
Koleksiyon
- Görüşme [3104]