Ziya Nebioğlu ile sözlü tarih görüşmesi
Görüşülen Kişi
Nebioğlu, Ziya
Görüşen Kişi
Arcan, H. Esra
Hazırlayan/Destekleyen
Suat Gezgin
İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü
Metadata
Tüm öğe kaydını gösterGörüşülen Kişi Künye
1932, Isparta; T.C.; Erkek; Gazeteci
Özet
9 Haziran 1932 tarihinde Isparta’da doğan Ziya Nebioğlu ilkokul eğitimini burada tamamladıktan sonra ortaöğrenimi için yatılı olarak Aydın’a gider. O sıralar II. Dünya Savaşı yıllarıdır Nebioğlu o dönemde yaşadıkları bazı maddi sıkıntılardan bahseder. Liseyi Antalya Lisesi’nde yatılı olarak okur. Üniversitede İktisat bölümüne kabul edilir. Bu bölümde aldığı eğitimin gazetecilik hayatında faydalı olduğunu belirtir. 1957 yılında İktisat Fakültesi'nden mezun olur. Boş zamanlarında Gazetecilik Enstitüsü’nün sınavlarına girer ve 1958 yılında da buradan mezun olur. Nebioğlu, enstitüdeki akademisyenlerin çıkardığı İş Dergisi'nde Türkiye’ye gelen göçmenler hakkında yazılar yazarak yayımlar. Fakülteyi bitirdikten sonra Merkez Bankası’nda kambiyo servisinde sözleşmeli olarak işe girer. Ancak buradaki çalışma koşulları almış olduğu kültürle bağdaşmaz ve bankanın doktoruna giderek kendisine bir rapor yazmasını söyler. Bu sırada Cumhuriyet Gazetesi'nde bir pozisyonun boşaldığını duyan Nebioğlu, hocası Cevat Fehmi Başkurt’a giderek iş ister. Başkurt, kendisini gazetenin sahibi ve başyazarı olan Nadir Nadi Abalıoğlu ile tanıştırır. Nebioğlu, 1960 yılının başlarında stajyer muhabir olarak mesleğe başlar. O dönemin Gazeteciler Cemiyeti başkanı olan Sedat Simavi gazetecilerin Gazetecilik Enstitüsü'nden seçilmesi gerektiğini söyler. Eski mesleklerinden ayrılıp gazetecilikle geçinen ve ‘alaylılar’ denilen gazeteciler enstitüden gelen öğrencileri pek istemezler. Nebioğlu, kendilerini yıldırmak için çeşitli tavırlar takındıklarını söyler. Kendisine verilen görevler için öncesinde detaylıca araştırma yapar. Haberi kopyalı hazırlar ve ne zaman hazırlandığına dair bilgilendirici notlar yazarak haberleri teslim eder. Cumhuriyet Gazetesi'nde muhabirlik günlerinden yazı işleri müdürlüğüne kadar yazdığı tüm haberlerin kopyasını gazeteden ayrılacağı zamana kadar saklar. Nebioğlu, yazı işleri müdür yardımcılığı yapmaya başlar. Karikatür, çizgi roman sayfalarının sekreterliğini yapar. Bu sayfaların hazırlanmasında karşılaşılan birtakım teknik zorluklardan bahseder.
Cevat Fehmi Başkurt gazetede genel yayın müdürüdür. Bir gün Nebioğlu, Sıddık Sami Onar ile 1961 Anayasası hakkında konuşup haber hazırlar. Bu haber Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu (TRT) radyolarında da verilmeye başlanır. Bunun üzerine Başkurt kendisini çağırıp, haber atlattığı için onu tebrik eder. Bir gün kendisine Tünel’de yapılacak olan Köy Enstitülerinin kuruluş yıl dönümü kutlamasının haberini yapması görevi verilir. Ancak o sıralarda aldığı istihbarata güvenerek ve daha önemli olduğunu düşünerek bir üniversitedeki olayı takip ederek haberini yapar. Gazetecilikte izlenmesi gereken yolun bu olduğunu söyler. Cumhuriyet Gazetesi'nden ayrıldıktan sonra Akşam Gazetesi'nde yayın danışmanı olarak görev alır. Objektif haberciliğe önem verdiklerini belirten Nebioğlu, bu sayede Abdi İpekçi tarafından Milliyet Gazetesi'ne davet edilir. Sonrasında İpekçi ile çalışmaya başlar. Gazetecilerin eskiden toplumda nasıl algılandıklarından bahseder. Dış görünüşlerine dikkat ederler çünkü dış görünüş kendileri için bir referanstır. Nebioğlu aldıkları ücretlerin yetersiz olduğunu söyler. Sendikalı gazetecilerle patronlar arasındaki boykotları ve mücadeleleri anlatır. Nihayetinde sendikalı gazeteciler ve patronlar arasında orta yol bulunarak toplu sözleşme imzalanır. Sendika, maddi olarak zor durumda olduğu için Nebioğlu çeşitli şirket ve kurumlardaki arkadaşlarından rica ederek masa, sandalye, halı gibi temel malzemeleri bulur. 1961 Anayasasının en iyi anayasalardan biri olduğunu söyleyen Nebioğlu, gazetecilerin çalışmalarını olumlu etkilediğini belirtir. Ancak 12 Mart ve 12 Eylül sürecinde askerlerin oldukça katı davranışları olduğunu bunun da haber yapma haklarının ihlaline sebep olduğunu söyler. Cumhuriyet Gazetesi'nin sol görüşe sahip olması nedeniyle, büyük patronlar olarak adlandırdığı kesim bundan rahatsız oluyor ve bu sebeple gazetenin yönetimine müdahale etmek için ilan ve reklamları keserek ekonomik baskı yaratıyorlar. Bu sırada Nebioğlu Cumhuriyet Gazetesi'nde yazı işleri müdürüdür. Gazetede tirajın düşmeye başladığını belirten Nebioğlu, ilanları tekrar vermeleri için Feyyaz Berker, Nejat Eczacıbaşı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği başkanıyla görüşür. Eczacıbaşı, kendilerinin de üstündeki baskıdan söz eder. Bir süre sonra Koç Holding’in gazeteye ilan vermesiyle diğerleri de vermeye başlarlar. Yasalara ve kurallara uygun haber yaptığını belirten Nebioğlu, haberden dolayı hiçbir mahkumiyetinin olmadığını söyler. Meslek ahlak ve ilkelerinin kademe kademe geliştiğini belirtir. Gazetelerin kendi içinde belirledikleri ilkelerden bahseder. Haber kaynaklarından en önemlisinin devlet olduğunu belirten Nebioğlu, Milli Eğitim Bakanlığı'ndan kimsenin gazetecilere kaynaklık yapmadığını söyler. Bunun üzerine kendi aralarında anlaşarak Milli Eğitim Bakanlığı'na dair hiçbir habere yer vermezler. Daha sonra bakanlıktan birtakım yetkililer gazetecilere kaynaklık etmeye başlar. Nebioğlu, haber kaynaklarını nasıl bulduğundan ve onlarla hangi ortamlarda konuştuğundan bahseder. Gazetecilerin haber basımında karşılaştıkları teknik zorluklardan bahseder. Ses kayıt cihazının yokluğu haber almayı zorlaştırmaktadır. Basım aşamasında da ulaşım aracı sıkıntısı çekilir. Güneydoğu görevi kendisine verilir. Ancak şehirlerin her birinde barınma, yiyecek ulaşım sıkıntılarıyla karşılaşır. Deneyimlerini bir kitap haline getirdiğini belirten Nebioğlu, maddi olanakları elvermediğinden kitabı bastıramayacağını söyler.
Koleksiyon
- Görüşme [3104]