Naci Yener ile sözlü tarih görüşmesi
Görüşülen Kişi
Yener, Naci
Görüşen Kişi
Arcan, H. Esra
Hazırlayan/Destekleyen
Suat Gezgin
İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü
Metadata
Tüm öğe kaydını gösterGörüşülen Kişi Künye
1927, Afyon; T.C.; Erkek
Özet
1927 yılında Afyon'da doğan Naci Sıtkı Yener’in babası demiryolu müfettişdir, bu yüzden çocukluğu şehir şehir gezerek geçer. İlkokulu İzmir'de, liseyi İstanbul Ticaret Lisesi'nde bitirir. 1938 yılında Atatürk'ün sağlığı hakkındaki haberleri dinlemek için eve radyo alınır. Cumhuriyet Gazetesi aboneliğini alfabetik sisteme dönüştüren Yener bunu muhasebe bölümünde kullanılmayan kartoteks dolabı sayesinde yapmıştır. İl ve ilçelerden yola çıkarak abone takibinin zorluğu göz önüne alarak soyadına göre alfabetik düzenleme teklifinden bulunur ve aldığı onay sonrasında bu sistemi kurar. Başarısının her türlü yeni fikre açık olan Doğan ve Nadir Nadi Beyler sayesinde olduğunu ve onların büyük desteğini aldığını söyler. Ayrıca Naci Yener Cumhuriyet Gazetesi'nin ilk grafiklerini yapan kişidir. Gazetenin tiraj-reklam mukayesesini yapıp gelecek yılki karını söyleyebilecek pozisyona gelir. Aynı zamana gazetenin sendika temsilcisidir fakat daha sonra bu görevine son verilir. O zamanlar için Cumhuriyet Gazetesi'nin sloganının ‘Cumhuriyet’te işe başla, emekli ol, ayrıl’ olduğunu söyler ve ahlaki, kişisel davranış ve biçim bozukluğu dışında işten atılmanın çok zoR olduğuna değinir. Dönemin basın kralı Cevat Fehmi ile birlikte çalışır fakat Cevat Fehmi'nin ona hiç bir zaman iyi davranmadığını, aralarında hep nedenini bilmediği bir sürtüşmenin olduğunu ama işten ayrıldıktan sonra aralarının düzeldiğini hatta Cevat Fehmi’nin ondan özür dahi dilediğini söyler. Günden güne gelişen gazete ilanlarını çoğunlukla Koç grubundan alır. Gazetenin bazı reklamlarından bahseden Yener bu durumu Opon reklamı ve Gripin reklamı ile örneklendirir. Gündüz Cumhuriyet Gazetesi'nde çalışan Yener geceleri İstanbul Radyosu haberler servisinde çalışır. Sıkıyönetim dönemlerinin zorluğundan bahseder ve kısıtlanan özgürlüklerden yakınır, hatta Cumhuriyet Gazetesi en çok kapanan gazetelerden biridir. Kadın gazetecilere de değinen Yener onların erkek gazetecilere göre daha korkusuz ve gözü kara olduklarını söyler. O dönem telefon ancak özel iltimas ve torpil yoluyla bakanlık tarafından bağlanmaktadır. Teknolojinin yanı sıra dönemin en büyük zorluklarından birinin baskı olduğunu dile getirir. Ona göre gazetecilerin aksine İstanbul Radyosu çalışanları daha özgür çalışmaktadır.
Koleksiyon
- Görüşme [3104]