Lerzan Akbaş ile sözlü tarih görüşmesi
Görüşülen Kişi
Akbaş, Lerzan
Görüşen Kişi
Gök, Sibel
Hazırlayan/Destekleyen
Bursa Büyükşehir Belediyesi
Metadata
Tüm öğe kaydını gösterGörüşülen Kişi Künye
1932, Bursa; T.C.; Kadın
Özet
1932 yılında Bursa İpekçilik’te doğan Lerzan Akbaş'ın ailesi 1924 yılında mübadele sırasında Selanik’ten göç eder. Büyükbabasının ölümünden sonra Bursa’ya taşınırlar. Aile Rüştü Egel ve Salih Bozok’un akrabasıdır. 1922 doğumlu ablasının Atatürk’ün Rusya’dan getirdiği balerinler sayesinde dans öğrendiğinden bahseder. Annesinin 1926 yılında İpekçilik Caddesi’nde ilk kez şapka taktığını aktarır. Atatürk’ün vefatından sonra ülkede bayrakların yarıya indiğini ve halkın büyük üzüntü duyduğunu söyler. Bursa’da üniversite yoktur, bu sebeple öğrenciler lise bittikten sonra İstanbul’a gider. Akbaş’ın beybabası hapse girince Nazım Hikmet'in annesine ev bulma konusunda yardımcı olur. İpekçilik Caddes'inde Rumeli’den gelenlerin evleri mevcuttur. Caddede şimdiki gibi apartmanların bulunmadığını aktaran Akbaş, bu bölgede yaşayan halkın birbirine çok saygılı olduğunu ekler. Bayram ve kandil günlerinde yaşlılar ziyaret edilir. Her cumartesi günü akrabalar toplanır. Akrabalık ilişkileri kuvvetlidir. Ramazan ayında mahallede herkesin oruç tuttuğundan bahseder. Bu zamanlarda davul yasaktır, bu yüzden komşular birbirlerini uyandırır. Bursa’ya geldikleri dönemde şehirde elektrik ve su vardır. Haftanın üç günü kabul günleri yapılır. Bölgede caddeler çok temizdir, kimsesin ayakkabısında çamur görülmez; aksi durum ayıp olarak karşılanır. Evler ahşaptır ve kapı zilleri yerine büyük tokmaklar kullanılır. Babası Hamza Akbaş idadi mezunudur, fakat hiç çalışmaz. Koyu derecede Halk Partili olan babası Demokrat Parti’ye karşı mahalleli tarafından muhtar adayı olarak seçilir. 1956 yılına kadar muhtarlık görevini sürdüren babasının ölümünden sonra valinin isteği ile görev Lerzan Akbaş’a devredilir. Böylece Bursa’nın ilk kadın muhtarı olarak 1988 yılına kadar Karaağaç Mahallesi'nde görev yapar. İpekçilik Caddesi'ne 1973 yılında ilk apartman inşa edilir. Her üç evde bir pınar kuyuları vardır. Bazı evlerde ayaklı dokuma tezgahlarında yün, ipekli, kazak ve yelek örülür. 1980 yılında yıkılan tütün deposunun yerinde küçük bir kilise ve konser salonu vardır. Televizyon ilk kez yurt dışından gelen komşuda görülür. Akbaş ailesine ilk televizyon Ankara’dan gelir. Kardeşinin eşi tarafından getirilen ayaklı Grundig televizyonunu komşuların seyretmeye geldiğini söyler. Bu dönemde erkeklerin fötr şapka giydiklerini ve kravatsız dışarı çıkmadıklarını ekler.
Koleksiyon
- Görüşme [3104]