Görüşülen Kişi | Vasiliadis, Mihail | |
Görüşen Kişi | Adlı, Ayşe | |
Veri Giriş Tarihi | 2016-08-31T10:00:19Z | |
Veri Onay Tarihi | 2016-08-31T10:00:19Z | |
Görüşme Tarihi | 2016-08-20 | |
Handle Bağlantısı | http://hdl.handle.net/20.500.11834/3368 | |
Açıklama | Bu görüşme, İstanbul Kalkınma Ajansı'nın desteğiyle, Bilim ve Sanat Vakfı tarafından, "Sözlü Tarih Araştırmaları Veritabanı ve İstanbul'un Mekansal ve Kültürel Çeşitliliğine Yönelik Uygulama Örnekleri Projesi" başlığı altında gerçekleştirilmiştir. Bu proje kapsamında yapılan görüşmelerin sayısı 33'tür. | tr_TR |
Görüşme Özeti | Mihail Vasiliadis, Rum ailelerinin büyük çoğunluğunun mütedeyyin insanlar olduğunu ve okullarında din dersi verildiğini ifade etmektedir. Bunun dışında kiliselerde de dini vecibeler ve akideler öğretilmektedir (00:05:38). İmar edilen yerlerin mamur olması gerektiğinden bahseden Vasiliadis, imar faaliyetleri kapsamında yapılan işlerin sonuçlarına bakıldığında ne mamur edilmiş, ne de temaşa edilecek bir İstanbul kaldığını söylemektedir. Yunanistan’daki benzer bir durumu da bir örnek vererek, dünya mirası açısından büyük öneme sahip kentlerde herhangi bir inşa faaliyetine başlamadan önce her ayrıntıyı hesap etmek gerektiğini vurgular. İstanbul, her dönem yeni bir renge boyanarak İstanbul olma özelliğini kaybetmektedir (00:12:19). Eski İstanbul, her noktasından yeşilin ve denizin görülebildiği yaşanası bir şehirdir (00:14:08). Rum cemaatine ait bağ ve bahçeler de bu imar faaliyetleri sırasında istimlak edilir. Kazlıçeşme’deki boya fabrikaları inşa edildikten sonra bölge kokudan yaşanmaz bir hale gelir. Özellikle Bakırköy-Yeşilköy arasında kalan bölge tamamen yeşillik olup trenden denizi görmek mümkündür. Şehri ve şehrin yapısını etkileyecek bu türden faaliyetlerin var olan değerler ve gelecek yıllar hesaba katılarak yapılması gerekir. Örneğin boya fabrikalarına ait atıkların denize dökülmesinin engellenmesi ve bunun için de ilgili tesislerin kurulması gereklidir. Vasiliadis, şimdiye kadar hiçbir otoritenin bunları dikkate almadığını ifade etmektedir. Anadolu Hisarı’nda hem Karadeniz’i hem de Boğaz’ı gören bir kaleden bahsederek oradan şimdi sadece bir şantiye alanının görülebildiğini anlatır. Göçlerle artan nüfusun getirdiği bazı ihtiyaçlar olduğunu kabul etmekle birlikte bu göçlerin neden ve nasıl olduğunu da sorgulamakta ve sorgulanması gerektiğini düşünmektedir (00:22:17). Rumların büyük çoğunluğu özellikle 1960’lı yıllardan sonra İstanbul’u terk etmek zorunda kalınca geride kalanlar da asimile olur. İstanbul’un çok kültürlü yapısına yeniden kavuşması isteniyorsa bazı şartların sağlanması gerektiğine inanmaktadır. Oturma ve çalışma izinleri iptal edilerek göç etmeye zorlanan 13 bin Rum için bugün yeniden oturma ve çalışma izni çıkarılarak İstanbul’un mozaiğinin tamamlanabileceğini ifade eder. Şu an Türkiye’de yaşayan Yunanistan mübadilleri gibi Türkiye’den Yunanistan’a gönderilen mübadillerin de Türkiye’de yaşaması mümkün kılınmalıdır (00:31:47). Yunanistan’da kaldığı süre zarfında İstanbul’a gidip gelir ve hatta 1 Mayıs 1977’de Taksim’dedir. İstanbul’da ikamet etmese de sık sık gidip gelmek suretiyle fark ettiği değişimden üzüntü duyar (00:34:13). Vatanı olmadığını ancak memleketinin İstanbul olduğunu belirten Vasiliadis, İstanbul’dan ayrılmasına neden olan hususlara yeniden değinerek hem gidişinde hem de gelişinde etkili olan detayları anlatır. 2002’de, kapanmak üzere olan Apoyevmatini Gazetesi’nin işlerini devralmak üzere İstanbul’a döner. Dönüşünün bir diğer önemli sebebi de 3 Kasım seçimlerinde oy kullanma isteğidir. Oyunu AK Parti lehinde kullandığını ve birçok Rum arkadaşına bu yönde propaganda yaptığını ifade eder. Bu düşüncesinin temelinde yatan nedenleri ve düşüncesinin değişme nedenlerini de detaylarıyla açıklar (00:40:12). Yunanistan’da ikamet ettiği dönemde de gazetecilik yapan Vasiliadis, Yunanistan’daki İstanbulluların çıkardığı 3 gazeteden bahseder. Bu gazetelerin hepsi tek bir konu etrafında yayın yaptığı ve kendisi de sadece İstanbul’un tarihi ve kültürü ile ilgilendiği için Yedi Tepe manasına gelen Eptalofos gazetesini çıkarmaya başlar. Aylık olarak çıkardığı gazete, diğer üç gazeteyi tirajda çok geride bırakır. Bu durumu gazetenin içeriğine bağlayarak Türkiye’den giden Rumların durumu ile ilgili bazı çıkarımlarda bulunur (00:45:38). Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığının hiç bozulmadığını ve resmi prosedür işleri yüzünden Yunanistan’dan vatandaşlık almak için uğraşmadığını belirtir. Yunanistan’da doğan ve Yunan vatandaşı olan çocuklarından bahsederek onların da farklı kültürlere ve farklı coğrafi bölgelere aidiyet duyduklarını vurgular (00:50:17). Apoyevmatini Gazetesi’nin kurucuları olan amcaları, aslında eczacıdır. Azınlıkların büyük çoğunluğu eczacılık mesleği ile iştigal etmektedir. Lozan Antlaşması sonrasında alınan tedbirle her mahallede sadece bir tane eczane kalması kararı çıkar. Kapatılacak eczanelerin belirlenmesi de kura yöntemi ile olur. Çekilen kurada genelde azınlıklara mensup kimselerin eczaneleri çıkar ve kapatılır. Amcalarının eczanesi de bunlardan biridir. Açılması için Galatasaray Lisesi’ndeyken arkadaşları olup devlet kurumlarında görev alan bazı kişilerden yardım isterler. İstanbul’da 1922 yılına kadar pek çok Rumca gazete çıkarılmaktadır. 1922’de gelen yasak 1924 yılına kadar devam eder. 1924’te yeniden Rumca bir gazete çıkarılması söz konusu olunca amcaları bu görevi üstlenir. Bu süreci detaylarıyla anlatan Vasiliadis, Ankara’dan yardım alarak açılan bu gazetede, Ankara’dan gelen bazı talepleri de uygulamak zorunda kaldıklarını belirtir. 91. yılına girmek üzere olan Apoyevmatini’nin kuruluş sürecinde yaşananları detaylarıyla anlattıktan sonra gazeteyi 2002’de devralışına da değinir (00:58:42). 1980 İhtilali döneminde Türkiye kesinlikle yaşanılacak bir yer değildir. 1977’de ve sonrasında çeşitli nedenlerden ötürü Türkiye’ye gelip gider (01:00:12). Turgut Özal dönemini, Türkiye’nin kabuğunu kırarak batıya döndüğü bir dönem olarak tanımlar. Yeni düşüncelerin gündeme gelebildiği bu dönemin bir benzerini 2002’de de yaşayarak AK Parti’ye oy verir ancak daha sonra fikri uyuşmazlıklar nedeniyle bu ilişiğini keser (01:01:53). 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin yaşandığı günü Türkiye’nin en kötü günlerinden biri olarak görmektedir. Darbe girişimi başarılı olsa da olmasa da ertesi günün 15 Temmuz öncesinden daha kötü olacağına inanmaktadır. Bu girişimin toplumun desteğiyle engellenmesinin olumlu görebileceğini ancak yine de bu konuda bazı soru işaretlerinin olduğunu belirtir (01:08:01). | tr_TR |
Hazırlayan/Destekleyen | Bilim ve Sanat Vakfı (BİSAV) | tr_TR |
Hazırlayan/Destekleyen | İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) | tr_TR |
Görüşme Süresi | 01:08:21 | tr_TR |
Kayıt Türü | audio/x-mpeg | tr_TR |
Kayıt Türü | audio/x-wav | tr_TR |
Dil | tur | tr_TR |
Erişim | info:eu-repo/semantics/openAccess | tr_TR |
Anahtar Kelimeler | Rumlar | tr_TR |
Anahtar Kelimeler | Dini Eğitim | tr_TR |
Anahtar Kelimeler | Dini Yaşam | tr_TR |
Anahtar Kelimeler | İstanbul (Türkiye) | tr_TR |
Anahtar Kelimeler | Göç | tr_TR |
Anahtar Kelimeler | Mübadele | tr_TR |
Anahtar Kelimeler | Yunanistan | tr_TR |
Anahtar Kelimeler | Seçimler | tr_TR |
Anahtar Kelimeler | 1 Mayıs 1977 | tr_TR |
Anahtar Kelimeler | Çok Kültürlülük | tr_TR |
Anahtar Kelimeler | Gazetecilik | tr_TR |
Anahtar Kelimeler | Gazeteler | tr_TR |
Anahtar Kelimeler | 1970'ler | tr_TR |
Anahtar Kelimeler | Tarihi Yapılar | tr_TR |
Anahtar Kelimeler | Siyaset ve Yönetim | tr_TR |
Anahtar Kelimeler | 15 Temmuz Darbe Girişimi | tr_TR |
Anahtar Kelimeler | Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) | tr_TR |
Anahtar Kelimeler | Taksim (Beyoğlu, İstanbul, Türkiye) | tr_TR |
Anahtar Kelimeler | Yasaklar | tr_TR |
Görüşme Başlığı | Mihail Vasiliadis ile sözlü tarih görüşmesi 3. bölüm | tr_TR |
Yayın Türü | Görüşme | tr_TR |
Görüşülen Kişi Künye | 21.11.1939, İstanbul; T.C.; Erkek; Gazeteci | tr_TR |
Görüşme Yeri | Türkiye, İstanbul, Şişli, Feriköy | tr_TR |
Video ID | cCF27l7xCR0 | |