Bir etnik grubun hayatta kalma, süreğenliğini sağlama ve kültürel aktarım pratikleri:20. yüzyılda Uzunyayla Çerkesleri örneği
Künye
Yüksel, Hamit. Bir etnik grubun hayatta kalma, süreğenliğini sağlama ve kültürel aktarım pratikleri: 20. yüzyılda Uzunyayla Çerkesleri örneği. danışman Koray Değirmenci. Kayseri: Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2011. 89 s.
Özet
Circassians implemented partly feudal and adopted the system which is akin to cast
system while they were exiled Ottoman lands (Circassians had already adopted the
religion of Islam). During the exile Ottoman placed Circassian immigrants to
Uzunyayla region. Although the policy of Ottoman’s religion was drastically much
more intensive than Circassian incomers, Circassian immigrants preserved their
perseption of Islam and partly preserved their traditional structure. Thus, according to
oral, unwritten historical workings; it is clear that, Circassians did not consent to
convert their perception of religion, for this reason they had trouble regarding religious
conflict. Uzunyayla Circassians sustained their traditional structure, cultural
productivity and transmission which contributed to dynamics of Circassian language.
According to research; three vital and brilliant people adjusted the consensus between
central authority and ethnic group who are religious leader Adamey Hafız Ali Efendi,
Circassian aristocrat Tok Hacı Omer and Enver Askın well-informed about sovereign
public’s law rules. Furthermore, they made built in the notion of shame among the
citizens. Hence, they could provide the peace and comfort for their public in Uzunyayla. Çerkesler yarı feodal, kast sistemine benzer bir toplumsal tabakalaşma içerisinde ve İslamlaşmış halde iken Osmanlı topraklarına sürgün edilmişlerdir. Sürgün akabinde Osmanlı iskan politikası gereği Uzunyayla'da da yerleşik edilen Çerkesler, kısmi koruyabildikleri toplumsal yapıları ve geldikleri Osmanlı coğrafyasındaki İslami anlayışa rağmen, kendilerine özgü dini algı ile kültürel aktarım ve kültürel üretim pratiği ihdas etmişlerdir. Ancak dini algıları, başta yerleşik Osmanlı din algısı ile bire-bir örtüşmediği gibi akabinde Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması ile seküler din anlayışını kabullenmekte istekli davranmadıkları sözlü tarih çalışmalarından anlaşılmaktadır. Uzunyayla Çerkeslerinin geleneksel anlamda hayatta kalma, süreğenliğini sağlama, kültürel üretim ve aktarım pratiklerinde bahse konu dini algı ile geleneklerin oydaşması ve bunun Çerkes diline sağladığı dinamik önemli bir yer tutmaktadır. Çerkesler için yazılı olmayan toplumsal kabahatleri oluşturan sözlü kurallar dini yaptırımlarla birçok konuda eş tutulmuştur. Araştırmada Uzunyayla'daki Çerkeslerin bir dini lider (Adamey Hafiz Ali Efendi) ve onun temel dayanakları pozisyonundaki; Çerkes aristokratı(Adige Thamade) (Tok Hacı Ömer) ile bürokrat: egemen toplumun yaptırımlarını/istemlerini ve hukuk kurallarını bilen (Enver Aşkın) toplumsal önderlerin oluşturduğu üçlü sac ayağının merkezi otorite ile etnik grup arasında tesis ettiği konsensüs ile etnik grubun iç işleyişine yönelik yazılı olmayan toplumsal düzenlemeleri ve toplumsal kabahatleri oluşturan: (heynape) Utanç verici, (yemuk) ayıp kavramlarının yerleşik kılınarak, barış, huzur ve sukunet içerisinde yaşamış olmaları konu edilmektedir.
Koleksiyon
- Tez [172]