Kitap Koleksioynu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 329
  • Öğe
    The Oxford handbook of oral hıstory
    (Oxford University Press, 2011) Donald, A. Rıtchıe
    The Oxford Handbook of Oral History brings together forty authors on five continents to address the evolution of oral history, the impact of digital technology, the most recent methodological and archival issues, and the application of oral history to both scholarly research and public presentations. The volume offers diverse perspectives on the current state of the field and its likely future developments. Some of its chapters survey large areas of oral history research and examine how they developed; others offer case studies that deal with specific projects, issues, and applications of oral history. From the Holocaust, the South African Truth and Reconciliation Commissions, the Falklands War in Argentina, the Velvet Revolution in Eastern Europe, to memories of September 11, 2001 and of Hurricane Katrina, the efforts of oral historians worldwide are examined and explained in this text.
  • Öğe
    Muş, güzel Muş:Ermenistan'dan ve Türkiye'den hatıraları resmetmek
    (Dvv International, 2015) Kharatyan, Lusine
    Kitap, “Birbirimizle Konuşmak” Projesi kapsamında 2011-2012 yılları arasında Türkiye ve Ermenistan’da yapılan yerel tarih atölyelerinin ürünü olarak ortaya çıktı. Sözlü tarih, fotoğraf ve performans sanatları yoluyla üç ayrı grupta yürütülen yerel tarih atölyelerine her iki ülkeden toplam yirmi üniversite öğrencisi katıldı. Öncelikle 2011’in Ekim ayında Muş’ta buluşup birbirleriyle tanışan ve ardından ilgili çalışma grubunda eğitim alan gençler kent merkezi ve çevre köylerinde yaşayanlarla ve yerel kurum temsilcileriyle görüşmeler yaptılar. Kent hafızasında yer alan hatıraları, hikayeleri, nesneleri ve mekanları fotoğraf, ses ve video olarak kayda geçirdiler. 6 ay sonra Ermenistan’da bir araya gelen grup, Gümrü kenti çevresinde Muşluların yerleştiği köyleri ziyaret ederek hafızalarda kalan Muş'un izlerini sürdüler.
  • Öğe
    Torunlar
    (Metis Yayınları, 2009) Altınay, Ayşe Gül; Çetin, Fethiye
    Bu kitapta, 1915'te ya da öncesinde müslümanlaştırılarak, asimile edilerek Anadolu'da kalmış Ermeni çocuklarının hikayelerini, torunlarının ağzından dinleyeceksiniz. Şimdilerde orta yaşlarını sürmekte olan bu torunlar Ermeni dedelerini, ninelerini, kendilerini anlatırken yüzleşmesi güç soruları da gündeme getiriyorlar. Bugün Türkiye'de yaşayanlar kendi hikayelerini ne kadar biliyor, nelerin üstü örtülüyor, bu sırlar bizi nasıl etkiliyor? Neredeyse yüz yıl sonra 1915'te yaşananlar "torunlar" için ne ifade ediyor? Neden yüz yıl sonra bugün ninelerin, dedelerin Ermeni olduğunu söylemek bu kadar zor, bu kadar sancılı? Bu acının ve suskunluğun üzerine gitmek başka acıları ve suskunlukları görmemize, konuşmamıza, aşmamıza yardımcı olabilir mi? Veya başka acıların ve suskunlukların daha oluşmadan önlenmesine katkı sağlayabilir mi? Burada hikayesini okuyacağınız kişiler bizi kendimizle, ailemizle, komşularımızla, arkadaşlarımızla tanışmaya, birbirimizin hikayelerine kulak kabartmaya davet ediyorlar. Yalanlardan, gerçek korkusundan kurtulup geçmişimizle yüzleşmeden barışçıl bir geleceğe varamayacağımızı hatırlatıyorlar bize...
  • Öğe
    Sanatımızda bir dönemeç:50'li yıllar Ankara
    (Edebi Şeyler, 2014) Altan, Erhan
    "O yılların Ankara'sı şiirde dizenin işlevini artık yitirdiği, müzikte tonalitenin zorlandığı, hatta yer yer çözülmeye başladığı, resimde figürün bırakıldığı bir döneme ev sahipliği yapıyordu. Bu dönemde başkentte yaşayan sanatseverler adeta birdenbire, kırılan bir sözdizimi, atonal müzik ve soyut resimle karşılaşıyordu. İşte, tüm bu gelişmelerin konu edildiği elinizdeki kitapta, bir dönemeç olarak görülebilecek tüm bu atılımların neden 50'lerin Ankara'sında yaşandığı ve aralarında bir ilişki olup olmadığı sorularına söyleşilerle yanıt aranmaya çalışılıyor. Erhan Altan'ın şair Ahmet Oktay, müzisyen İlhan Usmanbaş ve ressam Lütfü Günay ile yaptığı derinlemesine söyleşiler, 50'li yıllar Ankara'sında ve sanatımızın geçirdiği önemli bir değişimin aktörlerinin yaşamları ve düşünceleri arasında gezinme fırsatı veriyor.
  • Öğe
    Kayıp işçi kadınlar:kayıtdışı çalışmaya dair bir alan araştırması
    (Bağlam Yayınları, 2012) Kümbetoğlu, Belkıs; User, İnci; Akpınar, Aylin
    Çoğu henüz çocukken çalışmaya başlamış 213 kadın işçinin kayıtdışı çalışma deneyimleri... Merdivenaltı ter atölyelerinde tekstil ve konfeksiyon işi yapan, gıda sektöründe ya da hizmet işlerinde yer yer günde 12 saat yemeğe bile çıkamayan, işyeri müfettişleri geldiğinde yük asansörüne kapatılarak denetimden kaçırılan ve asgari ücretten daha azıyla yetinen kadınlar için çalışmanın anlamı nedir? Bu kadınlar işyerlerinde hangi güçlüklerle başa çıkmakta, çocukları ve aileleriyle ilişkilerini nasıl düzenlemekte, sağlık sorunlarını nasıl çözümlemekte, yaşamdan ve gelecekten neler ummaktadır? Beş ilde sürdürülen niteliksel alan araştırması esnek çalışma kavramının görece düşük vasıflı, örgütsüz ve güvencesiz kadınlar için ne ifade ettiğini anlamayı ve aktarmayı amaçlamıştır. Yoksulluk, yoksunluk, sağlıksızlık, şiddet ve taciz: Çalışmanın kadınları güçlendirdiği varsayımı bu çalışma koşulları karşısında geçerliliğini korumakta mıdır? Emeğin bu şekilde sömürülmesine dayanan bir ekonomik büyüme anlayışı insani midir ve sürdürülebilir mi?
  • Öğe
    1989 Bulgaristan Türklerinin göç hikayeleri
    (Karakum Yayınevi, 2019-06-10) Kurtuluş, Gülbahar
    [Özet Yok]
  • Öğe
    Mimarlar Odası tarihinden portreler Aydın Boysan
    (TMMBO Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Yayınları, 2017)
    Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi, mimarlık meslek tarihinde yer edinmiş önemli kişilerle sözlü tarih çalışmalarını sürdürmekte ve yayınlamaktadır. 2000'li yıllarda başlanan dizinin yayınlanmasına ara verilmiş fakat sonrasında tekrar güncellenmesi kararlaştırılmıştır. "Mimarlar Odası Tarihinden Portreler Aydın Boysan" bu dizi kapsamında yeni dönemde yayınlanan ilk kitaptır. Mimarlar Odası'nın kurucularından ve ilk dönem Yönetim Kurulu'nda Genel Sekreter görevini üstlenen Aydın Boysan mesleki performansının yanında çok yönlü kişiliğiyle de tanınan pek çok yayına imza atmış üretken biridir. Kendisiyle farklı zamanlarda gerçekleştirilen yayınlanmamış sözlü tarih kayıtlarının yanı sıra değişik zamanlarda mimarlık yayınlarında yer verilmiş yazılarının da birlikte derlendiği bir yayın oluşturulmuştur. Bu kitaptaki yazı ve söyleşilerde Aydın Boysan'ın mimarlık performansını, meslek örgütlenmesi konusundaki gelişmeleri, uzun yaşamı boyunca kentlerimizde yaşanan değişimi ve gözlemlerini bulabilirsiniz.
  • Öğe
    Son yüzyılın hikayesi Eyüp yaşayanların dilinden
    (Yayın Dünyamız Yayınları, 2018-05-01) Türkmenoğlu, Şener
    [Özet Yok]
  • Öğe
    Hüzün adasında bir köy Gökçeada-Bademli / İmroz-Gliki
    (Oğlak Yayıncılık, 2019) Kavukçuoğlu, Deniz
    Kendisi de artık bir Gökçeadalı olan Kavukçuoğlu, buradaki komşularından başlayarak, adada kalmış, kalabilmiş tüm Rumlarla küçük söyleşiler gerçekleştirmiş, ada hakkında ulaşabildiği tüm bilgi ve belgeleri bir araya getirmiş. Gökçeada’nın tarihi, adanın yerli Rumlarının yaşadığı sıkıntılar, devletin uyguladığı politikalar, Rumlara ait arazilerin istimlak edilmesi, ailelerin dağılması, bir zamanlar köylüler için bir cennet olan, onların ana vatanı olan adanın zamanla bir hüzün adasına dönüşmesi... Kavukçuoğlu, giriştiği bu sivil tarih çalışmasınında adalı ailelerin ve bireylerin öykülerini anlatırken, gerçek vatanın insanın doğup büyüdüğü yer olduğuna da vurgu yapmış oluyor. Gökçeada’nın gelenekleri, komşuluk ilişkileri, yemekleri, bayramları ve ilginç kişilikleri kitaba renk katıyor.
  • Öğe
    Çinko çocuklar
    (Kafka, 2018-02-14) Aleksiyeviç, Svetlana; Arıkan, Fatma (çeviren); Arıkan, Sabri (çeviren)
    Çinko Çocuklar, SSCB-Afgan Savaşı sırasında ve sonrasında yaşananlara dair bir sözlü tarih çalışması Aleksiyeviç uzun bireysel monologları farklı seslerin duyulduğu bir kolaja dönüştüren dokümanter tarzıyla, kendilerine nadiren konuşma fırsatı verilen, yaşantıları da çoğu zaman ülkenin resmi tarihine karışarak yitip giden sokaktaki insanların hikayelerini kayıt altına alıyor. Çinko Çocuklar’da Aleksiyeviç 1979 ile 1989 arasında on yıl kadar süren, Sovyetler Birliği’nin çöküşündeki en büyük etkenlerden biri olan ve 15.000’e yakın Sovyet askerinin ölmesine, on binlercesinin yaralanmasına, Afganistan tarafında da çok büyük kayıplara yol açan Sovyet-Afgan Savaşı’nı merkeze alarak bu savaşta savaşmış 500.000’i aşkın Sovyet keşif erinin, piyadenin, pilotun, subayın, cephe gerisindeki hastanelerde görev yapmış cerrahların, hemşirelerin bireysel tanıklıklarına ve savaş tüm hararetiyle devam ederken Sovyetler’de evlatlarının, babalarının, eşlerinin sağ salim geri dönüşünü hasretle beklemiş olan annelerin, eşlerin, evlatların acılarına, trajedilerine ses veriyor. Eserin son kısmındaysa, Aleksiyeviç bu kitap yüzünden “onur ve haysiyetlerinin” hakarete uğradığını söyleyen tanıklarının sonradan kendisi aleyhinde açtığı davadan çarpıcı bölümler sunuyor. Çinko Çocuklar savaşın sayılardan ibaret olan “kayıplarını” birer birey olarak; hayalleri, ümitleri, sevenleri, sevdikleri olan bireyler olarak tekrar ortaya çıkarıyor.
  • Öğe
    Kadınlarımız: Sofrada yeri ağzında dili olmayan
    (Ceylan Yayınları, 2017-10-16) Eroğlu Akdoğan, Hatice
    Kitapta yer alan ve konuşan kadınlar, kimimizin büyükannesi, kimimizin annesi ve kimimizin de ablası olabilen yaş kuşağının kadınları. Onların tarihte özel olarak yazılı bir yeri yoktur. Bunun yerine genel olarak sadece “ezilen kadın” şeklinde bir ifade kullanılır. “Kadınlarımız: Sofrada Yeri Ağzında Dili Olmayan” çalışması ise perdeyi bir yerinden aralayarak, arkada yer alan kadınların kendisini konuşturuyor. Fatma, Emine ya da Ayşe kadınlar… Modern kentleşme veya köyden kente göç öncesi süreçte kıra egemen olan kapalı aile ekonomileri ve buna denk düşen feodal, yarı-feodal, olduğu kadar ataerkil ilişkilerin baskın ortamında isimsiz, cisimsiz birer nesne gibi öylesine yaşayıp gittiler. Bu kadınların ezilmişliklerini oluşturan yol, yöntem ve araçlar kendiliğinden gelişim sürecinin içinde öylesine saklı kaldı. Onların yaşadıklarının özel olarak görünür kılınması, bu kitabın en önemli işlevlerinden biri olacaktır.
  • Öğe
    Sözlü ve yazılı belgeler ışığında Cılavuz Köy Enstitüsü
    (İş Bankası Kültür Yayınları, 2017) Gümüşoğlu, Firdevs
    1937’de eğitmen kursu olarak açılıp 1940’ta enstitüye dönüşen Cılavuz Köy Enstitüsü, köy enstitüleri tarihinde önemli bir yere sahiptir. Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi’nin yoksul köy çocukları için büyük bir umut kaynağı olan Cılavuz Köy Enstitüsü’nde yetişen eğitimciler, köydeki değişimin de özneleri haline gelir. Enstitü mezunları arasında edebiyat, sanat, politika ve bilim alanında insanlar yetişir. Bu insanlar aracılığıyla Türkiye’nin öğretmen örgütlenmesine ve demokrasi kültürüne büyük katkı sağlanır. Sözlü tarih yöntemiyle hazırlanan Cılavuz Köy Enstitüsü, Artvin’den Ağrı’ya, Ardahan’a, Erzurum’a ve Kars’a kadar bu coğrafyada yaşananları, geçmişin belleğinden bugüne ve geleceğe taşıyor. Daha önce yayımlanmamış belgeler, gazete arşivleri ve fotoğrafları gün yüzüne çıkartıyor. Köy enstitüleri açısından önemli bir örneği tüm yönleriyle sergileyen kitap, kurum tarihine, eğitim sosyolojisine, Türkiye’nin toplumsal yapısına ışık tutan veriler içermesinin yanı sıra, aile tarihi açısından da büyük önem taşıyor.
  • Öğe
    "Yaban"lar ve yerliler başkent olma sürecinde Ankara
    (İletişim Yayınları, 2016-02) Şenol Cantek, Laika Funda
    Ankara’nın, Cumhuriyet Türkiyesi’nin başkenti olarak yeniden kuruluşu, tutkularla ve sancılarla yüklü bir süreçti. Yeni Türk ulusunun inşasının söylemsel modeli ve bir nevi sergi mekanı idi, Ankara. Halkı vatandaşa dönüştürme projesinin, Batılılaşma, modernleşme, medenileşme ülkülerinin sosyal şantiyesi idi. Bu kitap, “bozkır kasabasından başkent yaratma” mitolojisinin ulus-devlet kuruluşundaki işlevine ilişkin bir kuramsal analiz çerçevesinde, bu mitolojinin berisindeki çelişkileri, sosyo-psikolojik çalkantıları irdeliyor. Ulusun “Babası” olarak Mustafa Kemal’in şehirde bir disiplin fantazisi yaratan varlığı ve insanların kendilerini O’nun sürekli gözetimi altında algıladıkları bir şehir hayatı. Ankara’yı, İstanbul’la zıtlık içinde tahayyül etmenin moral karmaşaları. Medenileşme arzusu ile aydın despotizminin yol açtığı tepkiler arasındaki gerilim. Ankara’nın eski halkını “yabani taşralılar” olarak gören “yeni/zoraki Ankaralılar”-onları “yaban dışarlıklılar” olarak gören yerliler. Edebiyatımızdaki “Ankara” imgeleri ve dönemin basını yanında, eski Ankaralıların bu “modernleşme” tecrübesine ilişkin hatırlamalarına başvurularak, bir tasvir konuluyor ortaya.
  • Öğe
    Bir Cumhuriyet çınarı sözlü tanıklıklarla Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'nin 75 yılı
    (İş Bankası Kültür Yayınları, 2017) Erbaş, Hayriye
    Cumhuriyet’in önde gelen kurumlarından Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi (DTCF) Türkiye’de modernleşme projesinin gerektirdiği bilim ve toplum anlayışı doğrultusunda görev üstlenmiş ve bu düşüncenin yaşama geçmesinde etkili olmuştur. Uluslaşma yolunda geçmiş ile bugün arasında köprülerin kurulabilmesi, bu doğrultuda Anadolu uygarlıklarının yanı sıra Anadolu dışındaki Türklerle ilgili tüm uygarlıkların bilimsel olarak incelenmesi amacıyla 14 Haziran 1935’te kurulan DTCF, özünde Cumhuriyet’in modernleşme projesinin bir ayağıdır. Bir Cumhuriyet Çınarı: Sözlü Tanıklıklarla Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi ’nin 75 Yılı, bugün Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’nün ve Küçük Tiyatro’nun bulunduğu Evkaf Apartmanı’nda kiralanan dört dairede 1936’da 195 öğrenciyle eğitime başlayan DTCF’nin bugüne uzanan yolculuğunu anlatıyor. İlk mezunlardan son mezunlara, akademik kadrodan idari personele kadar elli iki kişiyle yapılan bu sözlü tarih çalışması, hem 30’lu yılların Ankara’sını ve tartışmalarını, hem de DTCF’nin özgün yapısını ve bu yapının nasıl kurulduğunu anlamak için bir rehber niteliğinde.
  • Öğe
    Türkiye sözlü basın tarihi cilt III
    (İş Bankası Kültür Yayınları, 2016) Gezgin, Suat; Polat, Veli; Arıcan, H. Ersan
    Dizinin üçüncü cildinde 1932-1944 yılları arasında doğmuş ve ne yazık ki bazıları artık aramızda olmayan gazetecilerle yapılmış görüşmeler yer alıyor. Onların tanıklıkları yakın tarihimizin önemli dönüm noktalarına ilişkin zengin bir malzeme de sunuyor. Tanıklıklarda, ülkemizde gazeteciliğin bu kuşağının meslek ilkeleri ve demokrasi adına çektiği sıkıntıların izleri de sürülebiliyor. Türkiye Sözlü Basın Tarihi, sadece gazetecilik mesleğinin değil, Türkiye tarihinin bilinen, bilinmeyen çeşitli yönlerine ışık tutan; sadece basın tarihi araştırmacılarına değil, Türkiye’nin dününü anlamak isteyen tüm okurlara yararlı olacak değerli bir çalışma.
  • Öğe
    Interpretıve bıography
    (Sage Publications, 1989) Denzin, Norman K.
    [Özet Yok]
  • Öğe
    Autobiographical memory and the construction of a narrative self
    (Psychology Press, 2013) Fıvush, Robyn; Haden, Catherıne A.
    [Özet Yok]
  • Öğe
    Using oral history in community history projects
    (Oral History Association, 2007) Mercier, Laurie; Buckendorf, Madeline
    [Özet Yok]
  • Öğe
    Oral history for the local historical society
    (Altamira, 1995) Baum, Wılla K.
    [Özet Yok]
  • Öğe
    Oral traditions and the verbal arts
    (Routledge, 1992) Finnegan, Ruth H.; Good, Anthony
    [Özet Yok]